Almanya’nın ürettiği Leopar tanklarının Ukrayna Savaşı’nda Ukrayna’nın lehine Rusya’ya karşı kullanılması fikrine karşı, batılı ülkelerden gelen baskılara rağmen Almanya’nın kararsız tutumu eleştirilmeye devam ediyor.

 

Almanya’nın ürettiği Leopar tanklarının Ukrayna Savaşı’nda Ukrayna’nın lehine Rusya’ya karşı kullanılması fikrine karşı, batılı ülkelerden gelen baskılara rağmen Almanya’nın kararsız tutumu eleştirilmeye devam ediyor.

 

Almanya'ya tankları gönder baskısı! 

 

NPR’den Rob Schmitz’in haberine göre; Batılı savunma bakanları cuma günü Almanya’nın Leopar 2 tanklarını Ukrayna’ya göndermesi için baskılarına devam ettiler. Ukrayna’nın müttefikleri Ramstein Havalimanı’nda buluşurken, silahların Ukrayna’ya transferini koordine ettiler. Bu durumun gerçekleşmesine rağmen, Almanya henüz kendisinin ve Leopar tanklarını sattığı ülkelerin bu silahları Ukrayna’ya göndermesine onay vermedi. Amerikan Savunma Bakanlığı sekreteri Lloyd Austin yaptığı açıklamada Almanya’nın isteksiz tavrını eleştirirken, “Şuan kritik zamanlardayız. Rusya yeniden toparlanıyor, ve yeni hazırlıklar yapıyor. Şuan durmak için, yavaşlamak için doğru zaman değil. Daha derine inmeliyiz” ifadelerini kullanırken, Almanya’nın tavrını eleştirdi.

 

Geçen hafta Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ülkesinin Ukrayna’ya Leopar 2 tanklarını gönderebileceğini belirtirken Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö Kiev yönetimine kendi ülkesinin de tank desteğine hazırlandığını belirtti. Leopar 2 tanklarını Alman silah sanayi şirketleri üretirken, yapılan anlaşmaya göre Leopar 2 tanklarının nerede ve hangi koşullarda, kimler tarafından kullanılabileceğine Alman hükümeti karar verebiliyor. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz Leopar 2 tanklarının Ukrayna’ya sevkine karşı çıkarken, bu tankların kendileri ve diğer ülkeler tarafından ancak anahtar pozisyondaki müttefiklerin el sıkışması şartıyla verilebileceğini söyledi. Kendisinin yapılacak toplantıda tam da böyle bir anlaşma umut ettiği belirtildi. Olaf Scholz ayrıca 10 aylık Rusya işgali boyunca Almanya’nın Ukrayna için en büyük finansal destekçi olduğunu öne sürdü.

 

Olaf Scholz sözlerine devam ederken “Almanya bu konuda asla yalnız hareket etmeyecek. Almanya bu konuda müttefikleri ve transatlantik ortağı Amerika ile birlikte hareket etme kararı aldı. Bunun dışında atılacak herhangi bir adım böyle tehlikeli bir durumda sorumsuzluk olur” ifadelerini kullandı.

 

Ukrayna’nın daha fazla ağır silaha ihtiyacı olduğu belirtilen haberde, Rusya’nın önümüzdeki günlerde daha sert ve daha agresif saldırı planları içinde oldukları ileri sürüldü. Bununla beraber Almanya’da genel halk desteğinin Olaf Scholz’un duruşu ile paralel olduğu belirtildi. Geçtiğimiz hafta yapılan anket sonuçlarına göre Alman halkının yalnızca yüzde 46’sı Ukrayna’ya silah desteği verilmesini desteklerken kalan yüzde 54’lük kesim halen Almanya’nın bu durumda birşey yapmaması gerektiğini belirtiyor.

 

Öte yandan Amerika Perşembe günü Ukrayna’ya sağlayacağı yeni silah yardım paketlerinin detaylarını paylaştı. Buna göre Ukrayna’ya sevk edilecek yeni silah paketinin değeri 2.5 milyar dolar olurken, pakette 90 Styker saldırı aracı, 59 Bradley savaş aracı, yüzbinlerce mühimmat bulunurken, tankın olmaması dikkat çekti. Bununla beraber Amerika’nın bugüne kadar Ukrayna Savaşı’na ayırdığı askeri yardım paketinin bedelinin 26.7 milyar dolara ulaştığı ifade edildi.

 

Bununla beraber Perşembe günü buluşan Estonya, Birleşik Krallık, Polonya, Letonya, Litvanya ve savunma bakanlarıyla, toplantıya eşlik eden Danimarka, Çekya, Hollanda ve Slovakya’nın temsilcileri yaptıkları açıklamada “Ukrayna’nın kahramanca Rusya’nın yasa dışı ve provakatif saldırılarına direnmeleri karşında desteklerini” ifade ettiler. “Tallinn Taahhüdü” olarak bilinen anlaşmaya imza atan bu grup yaptıkları açıklamada “Ukrayna’ya toplanan içinde hava savunma sistemlerinin, tankların, yardımların, ağır silahların ve mühimmatların bulunduğu yardım paketinin yerine ulaştırılmasını takip ettiklerini” ifade ettiler.