Sadece ABD’nin değil dünyanın en saygın üniversitelerinden olan Harvard, 1880’lerde insan derisiyle ciltlenmiş Fransızca bir kitabı 100 yılı aşkın süredir koruduğu için özür diledi. Kitap bundan böyle kullanımdan kaldırılacak.

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

ABD’nin en eski üniversitesi olan Harvard’ın kütüphaneler servisi, Arsene Houssaye tarafından yazılmış “Ruhun kaderleri” (1880) insan deresiyle ciltlenmiş kitabın devre dışı bırakılacağını bildirdi. Kimliği belirsiz bir insanın derisiyle ciltlenmiş olan kitabın “İnsan onuruna aykırı olduğunu” belirten Harvard, “Bu durumdan etkilenmiş herkesten özür diliyoruz” açıklaması yaptı.

 

1636’da Massachusetts eyaletinde, Boston kentinin banliyösü Cambridge’de kurulan üniversite, “Kitabın bunca zaman kullanıma açık olması etik kurallarımızla bağdaşmıyor” itirafında bulundu.

 

1814-1896 yılları arasında yaşayan yazar, gazeteci eleştirmen ve koleksiyoncu Fransız olan Arsene Houssaye’nin “Ruhun kaderleri” adlı eseri ölümden sonraki hayatla ilgili felsefi görüşleri konu alıyor.

 

Harvard Üniversitesi’nin kütüphane yetkilileri bir öğrencinin bağışı olan kitabın 194’ten bu yana envanterlerinde olduğunu, 2014’te yapılan bilimsel testlerden sonra bir insanın derisiyle ciltlenmiş olduğunu belirttiler.

 

Harvard’ın 10 yıl kadar önce yaptığı açıklamada, kitabı kaleme alan Fransız yazarın eserini bir doktor ve kitapsever olan Lodovic Bouland’a (1839-1933) gösterdiği, onun da akıl hastası olan ve birden hayatını kaybeden bir hastasının derisiyle ciltlemeyi önerdiği anlatıldı. Yazarın bu öneriye onay vermediği de vurgulandı.

 

Doktor Bouland kitaba bir not da iliştirmişti: “Bu kitap parşömene dönüştürülmüş insan derisiyle ciltlendi. Kitaba dikkatle bakanlar cildin gözeneklerini kolayca görebilirler. İnsan ruhuyla ilgili bir kitap insan derisiyle kaplanmayı hak ediyor,”-

 

Harvard Üniversitesi kütüphanelerinde ve müzelerinde 2022’De yaptığı bir envanter çalışmasında kitaplarında ve sanat eserlerinde 20 bini aşkın insan kalıntısı belirlemişti. Bu da, Harvard’ın 17’nci yüzyılın sonundan itibaren köleliğe destek verdiği anlamına geliyordu.