Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde yaşamış olan ve bu toprakların ilk seri katili olarak bilinen Hiristo Anastadiyadis Ahilya, İstanbul'un işgal edildiği dönemde adi suçlar işleyerek karanlık dünyaya adım atmıştır.

 

Hrisantos 1889'da İstanbul doğdu ve 8 Temmuz 1920'de İstanbul'da öldü. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında işgal altındaki İstanbul'da çoklu katil ve ciddi bir suç çetesi lideriydi. Tam adı Hristo Anastadiyadis Veled-i Ahilya dır. Veled-i Ahilya eki, "Ahilya'nın oğlu" anlamına gelir. Hrisantos, Rum asıllı bir Osmanlı'ydı. Hrisantos'un çetesinin 13'ü polis memuru olmak üzere 21 kişiyi öldürdüğü söyleniyor.

İstanbul polisi, Nobar adlı Ermeni asıllı bir suçluyu takibe aldı. 6 Temmuz 1920'de evinin yakınında bir pusu kurdu. Yaralanan kişinin Hrisantos olduğu ortaya çıktı. Eftimya'nın babası ertesi gün Hrisantos'un geri döndüğü ve kendisinin ve kızının hayatlarından endişe ettikleri haberini polise bildirdi. Aynı zamanda baba, Hrisantos'un nerede olduğunu açıkladı. Balıkçı Agaton'da yaralandı ve tutuldu. Polis balıkçıyla temasa geçti ve 8 Temmuz gecesi polisler evin etrafını sardı ve Hrisantos'u vurarak öldürdü.

Hrisantos'un vurulmasına karışan iki görevli Muharrem Efendi ve Cafer Tayyar Efendi bir ödül ve Mecidiye Nişanı V Sınıfı aldı. Hrisantos'un cenazesine binlerce kişi katıldı. Balıkçı Agaton daha sonra bir hain olarak öldürüldü ve iki çocuğu ağır yaralandı. Hrisantos'u öldüren silah halen İstanbul Polis Müzesi'nde saklanmaktadır.

Hrisantos, Türkiye'de bir seri katil olarak kabul ediliyor ve medya, İstanbul'un İngiliz ve Fransız işgalcilerinin Hrisantos'un dini inancı nedeniyle onunla işbirliği yaptığını ve onu koruduğunu savundu. Muharrem Alkor Hristos'u Ben Öldürdüm kitabıyla yaşananları anlatırken, İstanbul Kan Ağlarken ve Namus Bekçisi filmleri de Hristos'un hayatını konu almıştır.