Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi sürdüren ünlü komedyen Şahan Gökbakar ile Kızılay Başkanı Kerem Kınık Twitter'da çadır satışı üzerinden kavga ederlerken, Gökbakar en son Instagram sayfasından yayınladığı video ile Kerem Kınık'ın sözlerine sert yanıt verdi. 

 

Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla geniş kitlelerin dikkatini çekmeyi sürdüren ünlü komedyen Şahan Gökbakar ile Kızılay Başkanı Kerem Kınık Twitter'da çadır satışı üzerinden kavga ederlerken, Gökbakar en son Instagram sayfasından yayınladığı video ile Kerem Kınık'ın sözlerine sert yanıt verdi. 

 

İşte önce Twitter'da başlayan sonra Instagram'dan video ile devam eden Kızılay'ın çadır satışı skandalı ile ilgili yaşanan tartışmada yaşananlar: 

 

 

Şahan Gökbakar’ın Kerem Kınık için “Sana kırmızı çok yakışıyor, yarışmayan adam. Huzur haklı pazarlar..” şeklindeki Twitter paylaşımına yanıt veren Kınık öncelikle “Şahan bey, bionuzda insan-baba-komedyen yazıyor, anlıyorum sizi size şöhret lazım. Ben de insanım, babayım sizden farklı olarak dedeyim de ve üniversite hocasıyım. Velev ki hata yapmış bile olsa bir insanı nefret objesi haline getirmek, tv ekranlarına resmini saatlerce sabitleyip linç duygusunu topluma yaymak, insanları tanımadığı bir insanın üzerinde tepinmeleri için kışkırtmak ne insanlığa ne babalığa sığar, ayrıca komik de değil. Defalarca açıkladık, Kızılay kendisine gelen bağışları ve afet depolarında her ne varsa her şeyi depremzedeler için seferber etti, satmadı. Ahbap derneği Kızılayın afet ve insani yardım sektörünün ihtiyaçlarına makul şartlarda kaliteli tedarik sağlansın diye kurulmuş şirketlerinden alım yaptı, Kızılay da o para ile tekrar çadır dikiyor ve önümüzdeki günlerde onları da vatandaşlarımıza gönderecek zaten. Kızılay bu işi yeni de yapmıyor, Atatürkün emri ile İsmet Paşanın onayı ile yapılan çadır satışları var. Ekranlara çıkıp maalesef attığı imzaları unutan eski Kızılay Genel Başkanlarının ve Yönetim Kurulu üyelerinin aldığı kararlarla yaptığı satışlar da var ki bunlar da yasal. Ha seleflerimizin yasal olmayan işleri de var, mesela kurup kurumu zarara uğrattıkları şirketler, ihmaller, suistimaller vs, zaten o konularda mahkemelerde yargılanıyorlar. Gözlerinin içine bakarak savunma hakkı vermediğiniz hiç bir insanı linç etmeyin, kul hakkıdır.” şeklinde yanıt verdi.

 

Sonrasında Kınık’ın bu sözleri sonrası Gökbakar “Kerem bey bırakın edebiyatı.Siz TRTde çalışan oğlunuzu Kızılay Genç başkan yardımcısı yapıp 60bin tlye yakın maaş bağlayan bir babasınız. Millet dışardayken şireketlerinizdeki çadırları da onlara yollasaydınız satmak yerine! Bende şöhret çok da sizde utanma duygusu yok malesef…” şeklinde yanıt verirken, bu sözler üzerine Kınık “Tam da bunu söylüyordum Şahan bey, Kızılayda ne ailemden ne yakın uzak akrabalarımdan kimse çalışmıyor, oğlum Kızılay gönüllüsü, benim 12 yerden maaş ya da huzur hakkı aldığım iftirası gibi bu da yalan. Varsa elinizde maaş aldığına dair bilgi belge verin savcılığa gereğini yapsın ama sizin için bir insanın izzetini şerefini karalayıp ayaklar altına almak o kadar kolay o kadar sıradan bir şey ki araştırmaya tenezzül bile etmezsiniz.

 

Ben afet tıbbı hocasıyım, 72 saat şehirlere arama kurtarma ekip ve ekipmanları, sağlık kapasitesi dışında trafiği kitleyecek araç/Tır sokulmaz. Afad ve Kızılay gönderilmesi gereken zamanda tüm barınma kapasitesini sahaya 3000’i aşkın TIR ile indirdi zaten. Çadır Tekstil Şirketimizin yurt dışı için ürettiği ve bilgim harici Ahbap derneğine maliyetine verdiği ve fabrikalarımızın bir buçuk günlük üretim kapasitesi kadar olan çadırlar zaten kayıtlarımızda vardı ve planlama ile sahaya zamanında intikal edecekti, ha yine zamanında afadın gösterdiği yere ahbap derneğinin bağışçılarının desteği ile indi ama sizin meseleniz depremzede falan değil, sizin meseleniz başka. Selam üzerinize olsun.” ifadelerini kullandı.

 

Neden istifa etmelisiniz?

 

Kınık’ın bu sözlerine üzerine Gökbakar “erem bey gazeteciler yazdı, yayınladı. Bizler de oradan ögrendik. 12 YK başkanlığından toplam 306.244tl aldığınız yazıyor... Bütün bunları bırakalım, niye kızdı insanlar size ve neden istifa etmelisiniz? Çünkü AFET ANINDA ÇADIR SATTINIZ. Özür dileyip, görevi bırakın! Gerisi boş.” şeklinde Kınık’a karşılık verirken Kınık “O iftira tablosu excel’in hiç bir hücresi doğru değil. Tamamı yalan ve sizler gibi insanların kanaatlerini duygularını çarpıtmak için uydurulmuş tablolar. O iftira tablosunu yapan kişi adalet karşısında hesap veriyor şimdi. @sgokbakar Kızılay’ı Cumhurbaşkanlığı, İçişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Bağımsız Denetim Firmaları denetliyor, savcılıklara onlarca suç duyurusu yapılıyor, savcılarımız tüm bu iddiaları soruşturuyor, benim, yönetim kurulumuzun ya da yöneticilerimiz yasalar karşısında tüm vatandaşlarımız gibiyiz, Devletinize güvenin, hepimizin güvencesidir o.  Umarım paylaştığınız son yalan olur.” şeklinde yanıt verdi.

 

Bunun üzerine Instagram sayfasından bir video yayınlayan Gökbakar Kınık’ın bu sözleri için “ Şimdi Kerem Kınık Bey, siz Twitter’da Twitter Blue’ya abone olmuşsunuz büyük ihtimalle. Onu da parayla yapmışsınız. Bize mavi tik verdikleri için biz öyle bir abonelik yapmadık. Benim 140 karakterim var hala. Sizde 4000’e yakın karakter var benim anladığım çünkü destan yazıyorsunuz ve laf canbazlığıyla duygusal manipülasyonla filan benim gözümü boyama çalışıyorsunuz. Ben yemem açık söyleyeyim ben yemem bunları. Yok babayım ben, yok dedeyim ben, yok kul hakkı filan bunları bırakın Kerem Bey. Bunları bırakın hepimiz babayız. İnsanın baba olması veya dede olması veya öğretim görevlisi olması etik değerler sahibi olduğu anlamına gelmiyor. Bir insan hem baba olabilir, hem dede olabilir ama aynı zamanda katil de olabilir. Yani bir insanın babalık, dedelik veya öğretim görevliliği vasıfları ona insani değerler getirmez. Bunu bir kere netleştirelim. O yüzden yok ben babayım, yok ben dedeyim bırakın bunları ben de babayım, dedeyim. Şimdi asıl konumuza gelelim. Oğlunuzun ne kadar maaş aldığı, Kızılay’da çalışıp çalışmadığı, Genç Kızılay Başkanı olup olmadığı, Kızılay’ı ihya edip etmediği, gönüllü olup olmadığı, TRT’de olup olmadığı, sizin 12 tane yönetim kurulu başkanlığından aldığınız kızınızın uzman yardımcılığından aldıkları bunlar beni veya bizi ilgilendirmiyor olması lazım değil mi? Bunlar aslından yani benim açımdan etik değil ama sizin açınızdan etik ki siz böyle davranabiliyorsunuz. Mesela ben Kızılay başkanı olsam, oğlum gelse babacım ben de Kızılay gönüllüsü olmak istiyorum dese, derim ki ya bunu usturuplu bir dille kamuoyu ile paylaşalım, ya da olma çünkü insanlar bunun altında farklı şeyler arayabilirler. Ben böyle bir vebalin altında kalmak istemem oğlum derim, açıklarım. Çünkü benim vicdani ve insani değerlere sahip değer yargılarıyla büyütülmüş bir dünyam var. Anlatabiliyor muyum? Ben böyle bir insan olduğum için yine aynı zamanda Kızılay Başkanı olsam bizim arkadaşlar afet zamanı yani belki de yeryüzünün görmüş olduğu en büyük afetlerden birinin dönemde 11 il yıkılmışken 10 binlerce insan can vermişken afetin üçüncü günü benim başkanı olduğum Kızılay veya bağlı olduğu şirketler, Kızılay’ın şirketlerinden çadır satılsa yine ben aynı insan olarak oğluma ya bak yanlış anlarlar diyecek değer yargılarına sahip biri olarak derim ki ya arkadaşlar siz nasıl yaptınız böyle bir hatayı önce seni seni seni görevden alıyorum. Sonra da ben insanların önüne çıkıyorum diyorum ki çok özür diliyorum hepinizden. Benim kontrolümde insiyatifim dışında gelişen bir olay olmuş. Ben de gerçekten çok üzüldüm. Benim başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Ben çıldırmak üzereyim o yüzden affınıza sığınıyorum ben istifa ediyorum. Hakkınızı helal edin der çeker giderim ya! Özür diler çeker giderim çünkü afet dönemi Kızılay veya Kızılay’a bağlı şirketlerden çadır satamazsınız Kerem Bey! Konu ne burda? İnsanların size kızdığı konu ne? Konu Kızılay’ın afet zamanında çadır satması. Konu çadır satılması, siz de ekranda ben o yayını izledim. Habertürk’e çıktınız. Evet satmış, arkadaşlar satmış ben de eleştirdim diyorsunuz. Demek ki satılmış. Ya afet zamanı Kızılay veya Kızılay’ın şirketlerinden biri çadır satıyorsa Kızılay’ın başkanı istifa eder. Bu kadar!” ifadelerini kullandı.

 

İşte Şahan Gökbakar'ın Instagram'da yayınladığı o video;