Ana Sayfa Arama
Anne Filler Yavrularının Yasını Nasıl Tutatlar?

Vahşi doğada ayılar veya büyük kediler gibi bazı memelilerin, nazikçe yavrularını ağızlarında güvenli bir yere taşıdıklarını görmek yaygındır.

 

BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Ancak bir filin bunu yapması son derece olağandışı kabul edilir - özellikle de taşınan yavru ölüyse.

 

Bir vahşi yaşam fotoğrafçısının Haziran ayı sonunda Sri Lanka'nın Kaudulla Ulusal Parkı'nda yakaladığı fotoğraf karesi buydu. Cansız yavrusunu günlerce yanında sürükleyen anne filin yürek parçalayan görüntüsü… "Onu bırakmaya hazır değildi. İzlemesi çok zordu" diyor fotoğrafçı Sanjaya Madushan. 

 

Neredeyse iki yıl boyunca onu karnında taşımıştı. Madushan BBC'ye, anne filin ölü yavrusunu üç gün boyunca taşıdığını anlattı. Bu süre zarfında katettiği 10 km. boyunca anne fili takip etti. "Park görevlileri bana yavrunun önceki gün, doğduktan hemen sonra öldüğünü söylediler" diyor. 

 

Hayvanlar ölümü anlar mı?

 

Güney Asya'daki ada ülkesinde 2011 nüfus sayımına göre 7 bin filin yaşadığı tahmin ediliyor. Bu da ülkenin, yüzölçümüyle kıyaslandığında dünyadaki en yüksek fil nüfusu yoğunluklarından birine sahip olduğu anlamına geliyor. 

 

Sri Lanka'ya özgü olan Elephas maximus maximus alt türü, Asya fillerinin en büyüğü ve en koyu renklisi. Kaudulla Ulusal Parkı, bu devlerin büyük topluluklarına ev sahipliğiyle biliniyor. Madushan "Burada 300'den fazla filin toplandığını gördüm. Bu kadar sık görülmelerine rağmen böylesine duygusal bir dışavuruma ilk kez şahit oluyorum" diyor ve ekliyor: "Ama neden böyle davransın ki? Yas mı tutuyor? Yoksa öylesine bir davranış mı?” 

 

Madushan, bu soruların yanıtlarını merak ediyor ve sosyal medyada aynı soruyu soran pek çok kişiyle birlikte fotoğrafların viral olmasını sağlıyor. İngiltere'deki Portsmouth Üniversitesi'nde hayvan davranışları ve refahı alanında çalışan Dr. Leanne Proops, daha önce dünya çapında benzer gözlemler yapılmış olsa da, bu soruya cevap vermenin halen çok zor olduğunu söylüyor. Dr. Leanne Proops, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Diğer hayvanların zihinlerinde neler olup bittiğini ve ölümü ile ölümün evrensel ve geri döndürülemez olduğu gibi temel özelliklerini ne ölçüde anladıklarını bilmek gerçekten zor" diyor. 

 

BBC'ye konuşan Sri Lanka'daki Peradeniya Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nden fil uzmanı Profesör Ashoka Dangolla, bu tür bir davranışı yerelde ilk kez gördüğünü ancak bunun bir sürpriz olmadığını söylüyor: "Çünkü onların da duygular var ve filler duygularını paylaşır. Anne-yavru bağı çok güçlüdür. "Bunu primatlarda, özellikle de maymunlarda çok sık gördüm. Ancak evrimsel olarak ilkel olduğu düşünülen fillerin bunu yapması biraz garip.” 

 

Dr. Proops, hayvanın kafasının karışmış olmasının da mümkün olduğunu söylüyor. "Çünkü filler normalde canlı yavrularını sürüklemezler, bu yüzden bir tür duygusal tepkinin bununla alakalı olduğunu düşünüyorum" diyor. Hayvanların ölüme verdiği bu tür tepkiler, "karşılaştırmalı tanatoloji" adı verilen yeni bir bilim alanında inceleniyor. Dr. Proops, "Hayvanların ölüm hakkında ne bildiklerini gerçekten anlamaya çalışmak için bu tür tespitleri ve örnekleri bir araya getirerek sistematik bir şekilde incelemeye çalışıyorlar" diyor. 

 

Diğer hayvanlarda görülen benzer davranışlar 

 

Bu tür davranışlar sergileyen hayvanlar sadece filler değil. Primatlar, balinalar ve yunusların ölen arkadaşlarının yanında kaldıkları gözlemleniyor. Tahlequah adlı katil balina, 2018 yılında ölü yavrusunu 17 gün boyunca Pasifik boyunca iterken görüldüğünde tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

 

ABD'deki Balina Araştırmaları Merkezi'ne göre, bu yılın başlarında aynı balina başka bir yavrusunu kaybettikten sonra tekrar yas tutarken görüntülendi. Dr. Proops "Bu, yemek yemeyi bırakmak zorunda kalması anlamına geliyordu çünkü yavrusunu rostrumun (balinanın ince ve uzun ağzı) üzerinde dengelemesi gerekiyordu ve bu oldukça zordu, ancak vücut ağırlığını kaybetmesine yol açmasına rağmen yavrusunu birkaç hafta boyunca taşıdı" diyor.

 

Bu arada, 2024 yılında Hindistan'da yapılan bir araştırma, fil sürülerinin ölü yavruların üzerini toprakla örttüğü vakaları belgelemiş ve gömme benzeri davranışlar sergilediklerini ortaya koymuştu. "Fillerin gömüldüğüne dair bu haberleri yorumlamanın oldukça zor olduğunu düşünüyorum. Özellikle karınca türleri ve sıçanlar gibi ölülerini düzenli olarak gömen başka türler de varken..." diye de ekliyor Dr. Proops. Ormansızlaşma ve devam eden inşaat projeleri nedeniyle Sri Lanka'da insan-fil çatışması son zamanlarda hızla artıyor. Bu da her yıl yüzlerce filin öldürülmesine ve yavruların annesiz kalmasına neden oluyor. Filler, anaerkil bir toplumun parçası olarak bilgilerini nesilden nesile aktarıyor ve genç üyeler yaşlılardan öğreniyor. Dr. Proops "Genellikle yaşlı olanlar öldürülüyor. Ve bu olduğunda, tıpkı insanlar gibi fillerin de onları eğitecek kimsesi kalmıyor ve doğru şekilde davranamayabiliyorlar. Bu yüzden ailelerin parçalanması çok fazla soruna neden olabilir" diyor.