
Fenoreporter Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak kaleme aldığı yeni yazısında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.
Fenoreporter Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak kaleme aldığı yeni yazısında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.
İşte Erdal Şafak'ın o yazısı..
Kimilerine göre inanması güç ama büyüleyici bir rüya… Kimilerine göre ise bir korku filmi…
Donald Trump’ın ABD Başkanlığı’na getirecek (Hem de 2 kez!) bir öyküden söz ediyorum…
---
1990’ların sonları Donald Trump, New York’ta gökdelenler diken bir müteahhit.
Ayrıca “Casino”, yani kumarhane ve otelcilik sektörlerine de yatırım yapıyor. “Tac Mahal” adını verdiği ve bir milyar dolar yatırım yaptığı Atlantic City’deki kumarhanesi kısa sürede batıyor. Bu yıkımla birlikte 5 otel ve kumarhane projesi de çöküyor.
Hep gündemde kalmak için her türlü taklayı atan Trump artık gözden düşmüş, hatta alay konusu olmaya başlamış biriydi.
İşte tam o günlerde, Mark Burnett adlı İngiliz yönetmen ona bir proje önerdi: Bir “Reality Show programı yapmalarını teklif ediyordu.
Trump başta tereddüt etti ama kısa sürede ikna oldu.
Show bir milyarderin günlük yaşamını konu alacaktı. Programın çekimleri New York’taki ünlü Trump Tower’da yapılacaktı. Her bölümün çekimi sadece 3-4 saatini alacaktı.
Trump balıklama atladı. Çünkü bu show’un imajını düzelteceğini anlamıştı. Yapımcı Johathon Braun yıllar sonra “Bir soytarıyı oynattığımızı biliyorduk. Ama o soytarının bir gün kral olacağı aklımızın ucundan bile geçmemişti” diyecekti.
“Reality Show” programına “Çırak” adı verildi. İlk bölümü 8 Ocak 2004 tarihinde yayınlandı. O sıralar 57 yaşında olan Trump programın girişinde kendisiyle ilk kez tanışacak veya kendisini ilk kez tanıyacak olan milyonlarca Amerikalı’ya şöyle seslendi:
“Ben, Donald Trump. New York’un en büyük müteahhitiyim. Her yerde ortaklığım var. Mankenlik ajansları sahibiyim, Kainat Güzeli yarışmasını ben düzenliyorum. Özel jetlere, golf sahalarına, kumarhanelere, Mar-a-Lago gibi lüks otellere sahibim.
Elbette her şey bu kadar kolay olmadı. 13 yıl önce çok zor durumdaydım. Omuzlarıma milyarlarca dolar borç binmişti. Ama aklım ve zekam sayesinde hepsini aştım. Bugün şirketim hem büyüdü, hem de kaya kadar sağlam duruma geldi. Trump markasını iş dünyasında baş aktörlerden biri konumuna getirdim.Şimdi bu bilgilerimi aktaracağım bir çırak arıyorum.”
Program o kadar tuttu ki, ilk sezonda “Çırak” olmak için 210 binden fazla kişi başvurdu. Nunlardan 16’sı seçildi.
“Show”un ilk bölümünü 20 milyonu aşkın kişi izlemişti. Bir rekor!
Ödün vermeyen, kaba ve lafını esirgemeyen Trump’a kitleler hayran olmuştu. İşte adaylardan birine seslenişi: “Sam sen gerçek bir felaketsin. Üzgünüm ama herkes senden nefret ediyor. Kovuldun! Çık!”
(Not: Bizde bir zamanlar bir TV kanalında yayınlanan “En zayıf halka” programı da Trump’ın bu şovundan esinlenerek tasarlanmıştı. Orada da sunucu kaba, nemrut biriydi. Kasıtlı olarak.)
Trump’ın “Kovuldun” sözcüğü kısa zamanda bir slogana dönüştü. Tişörtlerde, şapkalarda, şortlarda, pankartlarda…
“Çırak” programı ne kadar sürdü dersiniz? Yine inanılmaz: 14 sezon! Bu da TRump’a olağanüstü reklam gelirinin yanı sıra on milyonlarca kişiye ulaşan sadık bir kitle kazandırdı.
Böyle bir kitle bir siyasi için müthiş bir hazine ve güvenceydi.
İşte o fikir birgün Trump’ın aklını çeldi ve olanlar oldu!
DEVAMI HAFTAYA…