Eskişehir’de eriyen dondurmanın iadesini kabul etmediği için palalı saldırıya uğrayan, kendini mont ve vantilatörle savunan ve kalbinin üzerinden yaralan market sahibi Ramazan Bulut, "Dondurmanın eridiğini bu şekilde kabul edilmeyeceğini söyledim. ‘Aykut hayırdır, kendine gel senlik bir problem yok konuşalım’ şeklinde konuştum. Ama o çıldırmış şekilde satırla saldırdı" dedi.
Olay, geçtiğimiz Cumartesi günü akşam saatlerinde Erenköy Mahallesi 2’nci Arabacılar Bulvarı üzerinde bir markette meydana geldi. Edinilen bilgiye göre market sahibi 60 yaşındaki Ramazan Bulut’tan bir çocuk dondurma aldı. Aldığı dondurmayı erimiş bir şekilde getiren ve geri vermek isteyen çocuğun talebini Ramazan Bulut kabul etmedi. Bunun üzerine çocuğun önce dedesi geldi, ardından gelen babası Aykut İ., eline aldığı pala ile markete gelip sahibine saldırdı.
Pala darbelerinden vantilatör ve montla kendini korudu
Saldırı karşısında şoka uğrayan Ramazan Bulut, kendini kasa arkasında önce montu ile savunmaya çalıştı. Montunda kesikler oluşan Bulut, bu kez de serinlemek için kullandığı vantilatör ile pala darbelerinden kurtulmaya çalıştı. Aldığı darbelerden dolayı kalbinin üzerinde ve elinde kesikler oluşan adam o anları anlattı. Saldırganın tutuklandığını belirten Ramazan Bulut, dükkânı açarken halen daha tedirgin olduğunun altını çizdi.
Pala ile elini kolu sallayarak dükkana gelmiş
Öte yandan olayla ilgili yeni görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde saldırganın elindeki kesici alet ile sokak üzerinde rahat bir şekilde dükkâna yürüdüğü görünüyor. Ayrıca yeni görüntülerde, şahısla birlikte iki çocuğun ve bir yaşlı adamın kapı önüne gelip beklediği de göze çarpıyor.
"Ama o çıldırmış şekilde satırla saldırdı"
Olay gününü anlatan Ramazan Bulut, "Geçtiğimiz günlerde iki gün önce sürekli müşterim olan küçük 7-8 yaşlarında bir çocuk geldi, 4-5 tane ekmek, içecek ve bir de dondurma aldı. Tahribe 5-10 dakika sonra tekrar geldi. Dondurmanın erimiş olduğunu değiştirmek istediğini söyledi. Ben de dondurmanın eridiğini bu şekilde kabul edilmeyeceğini söyledim. Çocuk çıktı gitti, 5 dakika sonra çocuk dedesiyle beraber geldi. Dedesi ’Nasıl değiştirmezsin değiştirmek zorundasın’ dedi. Ben de tekrar dondurmanın erimiş olduğunu ve bu şekilde kabul edemeyeceğimi söyledim. İşte tehdit ederek ‘Burayı yıkarım, daha önce başka kapattırdım sizi de kapattırırım’ dedi ve çıktı gitti. Biz çok fazla ciddiye almadık. Yani büyütülecek bir olay olarak düşünmedik. Ama aradan 5 veya 7 dakika geçti, bu sürede müşterilerimiz gelip gidiyordı. Arkasından palayla birisi içeriye girdi, şahsın kendisi de tanıyor beni. Hatta daha önce verisiyle olarak verdiğim malzemelerim de var veresiye defterinde adı vardı. Veya parası çıkışmıyordu, daha sonra ver diyordum. Biz mahalle bakkalıyız sonuç itibariyle. Olay esnasında ‘Aykut hayırdır kendine gel senlik bir problem yok konuşalım’ şeklinde konuştum. Ama o çıldırmış şekilde satırla saldırdı" dedi.
"Kendimi savunma şansım olmadı, montu tuttum vantilatörü tuttum"
Pala darbelerine mont ve vantilatörle karşılık vererek kendini savunan Bulut şöyle devam etti;
"Satır, pala yani ne olduğunu da göremedim kocaman kesici bir alet. Ben kasanın arkasındaydım her zamanki yerimde onu görünce kalktım. Her zaman müşterimiz geldiğinde nasıl ayağa kalktıysak o geldiğinde de ayağa kalktım ben. Adam konuşmaya bile fırsat vermedi işte gelir gelmez direkt küfür hakaret işte ’Yakarım, yıkarım, keserim’ şeklinde aleti salladı. Vücudumda da yara var şuanda yeni pansuman yaptırdım, tam kalbimin üzerinde var artı elimde ve farklı bölgelerde de var. Kendimi savunma şansım olmadı montu tuttum vantilatörü tuttum. Zaten fırsat vermiyor. Zaten vermekten ziyade satıra karşı bir şey tutayım desen eğilsen ya da başka bir şey yapsan direkt kafana geçirir. Adamın gözü dönmüş, şu an için can ve mal güvenliğimiz yok. Ben devletimize güveniyorum. Devletimizin gereğini yapacağına inanıyorum. Eskişehir İl Emniyet Müdürümüz olsun, yine emniyetimizin en üst makamındaki abimiz olsun ben gereğinin yapılacağına inanıyorum. İnsanların yaşam hakkına saldırı olmasını kimse istemez. Şuan için can ve mal güvenliğimiz yok. Yani tereddüt ediyorum."
"Olayın sonuna kadar takipçisi olacağız"
Konuyla alakalı ile Erenköy Mahalle Muhtarı Sıdıkanur Karabulut ise, "Mahallemizdeki marketti talihsiz bir olay yaşandı. Ramazan abimize çok geçmiş olsun diyorum. Sürekli yanındayız, umarım çözüme kavuşur. Gerçekten can ve mal güvenliği yok. Tüm yetkililere buradan seslenmek istiyoruz lütfen onlara destek olsunlar. Olayın ilk yaşandığı gün geldim ama kapalıydı burası. Ramazan abinin numarasına ulaştık daha sonra da işte sizlere ilettim bu şekilde oldu. Olayın sonuna kadar takipçisi olacağız" dedi.
Olay, geçtiğimiz Cumartesi günü akşam saatlerinde Erenköy Mahallesi 2’nci Arabacılar Bulvarı üzerinde bir markette meydana geldi. Edinilen bilgiye göre market sahibi 60 yaşındaki Ramazan Bulut’tan bir çocuk dondurma aldı. Aldığı dondurmayı erimiş bir şekilde getiren ve geri vermek isteyen çocuğun talebini Ramazan Bulut kabul etmedi. Bunun üzerine çocuğun önce dedesi geldi, ardından gelen babası Aykut İ., eline aldığı pala ile markete gelip sahibine saldırdı.
Pala darbelerinden vantilatör ve montla kendini korudu
Saldırı karşısında şoka uğrayan Ramazan Bulut, kendini kasa arkasında önce montu ile savunmaya çalıştı. Montunda kesikler oluşan Bulut, bu kez de serinlemek için kullandığı vantilatör ile pala darbelerinden kurtulmaya çalıştı. Aldığı darbelerden dolayı kalbinin üzerinde ve elinde kesikler oluşan adam o anları anlattı. Saldırganın tutuklandığını belirten Ramazan Bulut, dükkânı açarken halen daha tedirgin olduğunun altını çizdi.
Pala ile elini kolu sallayarak dükkana gelmiş
Öte yandan olayla ilgili yeni görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde saldırganın elindeki kesici alet ile sokak üzerinde rahat bir şekilde dükkâna yürüdüğü görünüyor. Ayrıca yeni görüntülerde, şahısla birlikte iki çocuğun ve bir yaşlı adamın kapı önüne gelip beklediği de göze çarpıyor.
"Ama o çıldırmış şekilde satırla saldırdı"
Olay gününü anlatan Ramazan Bulut, "Geçtiğimiz günlerde iki gün önce sürekli müşterim olan küçük 7-8 yaşlarında bir çocuk geldi, 4-5 tane ekmek, içecek ve bir de dondurma aldı. Tahribe 5-10 dakika sonra tekrar geldi. Dondurmanın erimiş olduğunu değiştirmek istediğini söyledi. Ben de dondurmanın eridiğini bu şekilde kabul edilmeyeceğini söyledim. Çocuk çıktı gitti, 5 dakika sonra çocuk dedesiyle beraber geldi. Dedesi ’Nasıl değiştirmezsin değiştirmek zorundasın’ dedi. Ben de tekrar dondurmanın erimiş olduğunu ve bu şekilde kabul edemeyeceğimi söyledim. İşte tehdit ederek ‘Burayı yıkarım, daha önce başka kapattırdım sizi de kapattırırım’ dedi ve çıktı gitti. Biz çok fazla ciddiye almadık. Yani büyütülecek bir olay olarak düşünmedik. Ama aradan 5 veya 7 dakika geçti, bu sürede müşterilerimiz gelip gidiyordı. Arkasından palayla birisi içeriye girdi, şahsın kendisi de tanıyor beni. Hatta daha önce verisiyle olarak verdiğim malzemelerim de var veresiye defterinde adı vardı. Veya parası çıkışmıyordu, daha sonra ver diyordum. Biz mahalle bakkalıyız sonuç itibariyle. Olay esnasında ‘Aykut hayırdır kendine gel senlik bir problem yok konuşalım’ şeklinde konuştum. Ama o çıldırmış şekilde satırla saldırdı" dedi.
"Kendimi savunma şansım olmadı, montu tuttum vantilatörü tuttum"
Pala darbelerine mont ve vantilatörle karşılık vererek kendini savunan Bulut şöyle devam etti;
"Satır, pala yani ne olduğunu da göremedim kocaman kesici bir alet. Ben kasanın arkasındaydım her zamanki yerimde onu görünce kalktım. Her zaman müşterimiz geldiğinde nasıl ayağa kalktıysak o geldiğinde de ayağa kalktım ben. Adam konuşmaya bile fırsat vermedi işte gelir gelmez direkt küfür hakaret işte ’Yakarım, yıkarım, keserim’ şeklinde aleti salladı. Vücudumda da yara var şuanda yeni pansuman yaptırdım, tam kalbimin üzerinde var artı elimde ve farklı bölgelerde de var. Kendimi savunma şansım olmadı montu tuttum vantilatörü tuttum. Zaten fırsat vermiyor. Zaten vermekten ziyade satıra karşı bir şey tutayım desen eğilsen ya da başka bir şey yapsan direkt kafana geçirir. Adamın gözü dönmüş, şu an için can ve mal güvenliğimiz yok. Ben devletimize güveniyorum. Devletimizin gereğini yapacağına inanıyorum. Eskişehir İl Emniyet Müdürümüz olsun, yine emniyetimizin en üst makamındaki abimiz olsun ben gereğinin yapılacağına inanıyorum. İnsanların yaşam hakkına saldırı olmasını kimse istemez. Şuan için can ve mal güvenliğimiz yok. Yani tereddüt ediyorum."
"Olayın sonuna kadar takipçisi olacağız"
Konuyla alakalı ile Erenköy Mahalle Muhtarı Sıdıkanur Karabulut ise, "Mahallemizdeki marketti talihsiz bir olay yaşandı. Ramazan abimize çok geçmiş olsun diyorum. Sürekli yanındayız, umarım çözüme kavuşur. Gerçekten can ve mal güvenliği yok. Tüm yetkililere buradan seslenmek istiyoruz lütfen onlara destek olsunlar. Olayın ilk yaşandığı gün geldim ama kapalıydı burası. Ramazan abinin numarasına ulaştık daha sonra da işte sizlere ilettim bu şekilde oldu. Olayın sonuna kadar takipçisi olacağız" dedi.

İhlas Haber Ajanası
Fenoreporter’deki bu bölümde, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından sağlanan haberler, herhangi bir editoryal müdahale olmaksızın doğrudan ajans kanallarından iletildiği şekliyle yayınlanmaktadır. Bu alanda yer alan tüm haberlerin hukuki sorumluluğu, haberi ileten ajanslara aittir.