
64 yıl önce ölen sinema tarihinin en büyük yıldızlarından Marilyn Monroe’nun ölümünden sonra cesedi inceleyen adli tıp doktor şimdi müthiş bir açıklama yaptı: “Aktristin intihar ettiğine inanmıyorum. Ancak soruşturma yapmama izin verilmedi.”
Thomas Noguchi bugün 98 yaşında. Ancak Marilyn Monroe’nun öldüğü tarihte ABD’nin Los Angeles kentindeki en genç adli tıp doktorlarından biriydi. Monroe’nun dosyası ona verildi. Noguchi o günleri şöyle anlatıyor:
“Otopsi masasında Monroe şöyle tarif edildi: Beyaz kadın, mavi gözlü, 36 yaşında, 1.62 metre boyunda, 52 kilo ağırlığında. Evinde yerde çırılçıplak ölü bulundu. Yanında boş uyku ilacı kutuları vardı. Ayrıca boş bir hidrat klorür kutusu da dikkat çekti. Uyku ilaçları 2 gün önce bir psikolog tarafından verilmişti. Çünkü depresyon geçirdiğini söylemişti. İntihar teşhisi konulmuştu.
Ben bir başkası tarafından öldürülmüş olabilir mi varsayımına odaklandım. Zehirlenme belirtileri yoktu. Vücudu inceden inceye kontrol edip iğne izi aradım. Saçlarının aralarına kadar… Yoktu. Bu da beni intihar olasılığına ikna etti.
Ancak sıra iç organlarını tahlil etmeye gelince işler değişti. Çünkü ne midesinde, ne de bağırsaklarında hap izi vardı. Oysa yanında boş hap kutuları bulunmuştu. Bu kadar hapın vücudunda iz bırakması gerekiyordu.
Kan tahlillerinin kesin sonucu belirleyebileceğini düşünüp örnekler aldım ve laboratuvara gönderdim. Sonuçlar asla tatmin edici bir sonuç vermedi. Adli tıp başkanımız da konunun üstüne gitmekten kaçındı. Öylece kaldı. Yalnız laboratuvar Monroe’nun tüm iç organlarını imha etmişti.”
Noguchi, “Sonuç olarak Monroe’nun zehirlenerek ölmesi ihtimali intihardan daha fazla ağırlık kazanıyor” diye ekledi.