Ali İhsan Sabis Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

Türk Kurtuluş Savaşı'nda Batı Cephesi'nin komutanlarından biri olan Ali İhsan Sabis Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

 

 

Türk Kurtuluş Savaşı'nda Batı Cephesi'nin komutanlarından biri olan Ali İhsan Sabis Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

 

Ali İhsan Sabis Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

Ali İhsan Sabis Kimdir? Ali İhsan Sabis 20 Ağustos 1882 tarihinde İstanbul'da, Cihangir semtinde doğdu. Babası Kolağası ayni önyüzbaşı Cemal Bey, annesi Seher Hanım'dır. İlk mektebi ve Beşiktaş Askerî Rüştiyesini bitirdikten sonra 1895 yılında Halıcıoğlu'ndaki Topçu Mektebi idadisine yatılı olara girdi. 1901'de ve 1904'te birincilikle mezun oldu. Topçu Mektebi Harbiyesi'nden ayni Kara Harp Okulu 1901'de Sahra Topçu Mülazımı Sânisi yani teğmen olarak birincilikle mezun oldu. Daha sonra 1901-1904 yılları arasında Pangaltı Erkanı Harbiye'sinde tahsilini ikmal ederek 1904'de Erkanı harp yüzbaşısı oldu.

I. Dünya Savaşı'nda kolordu ve ordu komutanı olarak Kafkasya ve Irak cephelerinde bulundu. 1916'da Kut'ül Ammare Kuşatması sırasında Sabis mevkiinde karşı saldırıya geçen İngiliz ordusuna karşı zafer kazandı. 1914'te Tortum'da yerel başarılarla başlayan komutanlığına, Sarıkamış, Dilman ve Van'da devam etti. 9., 4. ve 13. Kolordu kumandanlıklarında bulundu. 1917'de Mirliva rütbesini aldı. 2 Nisan 1918'de Rusların harabe halinde getirip terk ettiği Van'ı Ermeni komitacılardan geri aldı. Nuri Killigil Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu'nun Azerbaycan seferinde görev aldı ve 8 Haziran 1918'de Tebriz'i ele geçirdi. 1918'de İran'daki Şehriban mevkiinde İngiliz kuvvetleri karşısında geri çekildi ve kolordusunu kurtarmayı başardı. Aynı yılın eylül ayında Halil 'Kut' Paşa yerine 6. Ordu kumandanlığına getirildi.

30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandığında Musul ve çevresi henüz Ali İhsan Paşa komutasındaki Türk birliklerinin idaresindeydi. İngiliz General Marshall'ın, ateşkesten sonra Musul ve Zaho'daki sivil Hristiyanların topluca öldürüldüğünü iddia etmesiyle İngilizler, Türk birliklerinin Musul'u terk etmesini istediler. Ali İhsan Paşa, bu isteği önce reddetti ancak İstanbul Hükûmeti'nden gelen talimat doğrultusunda Nusaybin'e çekilerek Musul'u İngiliz işgaline bıraktı.

Savaştan sonra İngiliz Yüksek Komiserliğinin talebi üzerine 23 Şubat 1919'da Konya'da tutuklanarak ilk Malta sürgünlerinden olmuştur. Kendisine yöneltilen suçlamalar Van, Musul ve Urmiye'de Hristiyan katliamlarını bilfiil yönetmek ve Kut'ül Ammare Kuşatması sonrası ele geçirilen İngiliz savaş esirlerini öldürtmekti. İngilizler tarafından düzenlenen dosyasına göre Ali İhsan Paşa 1915 Nisanında Dilman Muharebesi ertesinde Van'daki Ermenilerin öldürülmesi, haziran ayında Urmiye'de Hakkâri'den kaçmış olan 3300 Nasturi ile 700 Ermeninin topluca katledilmesi, temmuzda Urmiye'de Fransız misyonuna sığınan 620 köylünün öldürülmesi, 18 Eylül'de aralarında Amerikalı gazeteci John Nooshy'nin bulunduğu 20 hasta ve yaralının hastaneden çıkarılarak öldürülmesi, aynı ay Musul'da 270 sivil Ermeni'nin öldürülmesi olaylarının faili idi. Ancak savaş suçluları mahkemesi gerçekleşmediği için bu suçlamalar kanıtlanmadı. Ali İhsan Paşa, Haziran 1921'de diğer Malta tutukluları ile birlikte salıverildi.

Kurtuluş Savaşı dönemleri: 

Dönüşünde 27 Eylül 1921 tarihi itibarıyla Türk Kurtuluş Savaşı'na katıldı ve Mirliva rütbesiyle Batı Cephesi 1. Ordu komutanlığına atandı. Moskova Antlaşması ile Batum ve Azerbaycan'ın Sovyetler Birliği'ne terk edilmesine karşı çıktığından ve Ali Fuat Paşa'nın yerine Batı Cephesi komutanlığına atanan İsmet Paşa'nın kıdem olarak kendisinden daha altta olmasına rağmen cephe komutanı olması, Ali İhsan Paşa'nın İsmet Paşa komutası altına girmek istememesi, üstüne üstlük ordu içinde İsmet Paşa ve Mustafa Kemal Paşa aleyhine propaganda yürütmesi üzerine Büyük Taarruz öncesi 21 Haziran 1922 tarihinde Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından ordu komutanlığı görevinden alındı ve TBMM tarafından emekliye sevk edildi.

II. Dünya Savaşı yıllarında, gazetelere askerlik konusunda yazılar yazıyor ve genellikle Alman ordularının ilerleyişini alkışlıyordu. Türkiye savaşın sonuna doğru Almanya'nın karşısında yer alınca, tenkit yazılarıyla yetinmeyerek, başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olmak üzere devlet ve hükûmet erkânına, suçlayıcı imzasız mektuplar göndermeye başladı. Böylelikle 1922'de emekliye ayrılmasında önemli rolü oynayan, o zamanın Batı Cephesi komutanı İnönü'den dolaylı intikam almış oluyordu. Olayın tespitinden sonra, 24 Şubat 1944'te tutuklandı ve 10 Şubat 1947'de de sıkıyönetim mahkemesince 15 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. 1950 yılında Demokrat Parti iktidara geldikten sonra çıkartılan af kanunu ile siyasi haklarına kavuştu. 1950-54'te Demokrat Parti listesinden Afyonkarahisar milletvekili seçilerek 9. Dönem TBMM üyesi oldu.

9 Aralık 1957'de 75 yaşında vefat etti.