Balinalar Neden Kansere Yakalanmıyorlar? İşte İlginç Araştırmanın Sonucu!

Hayvanlar alemi gizemlerle dolu. Bazı hayvanlar kanser illetine karşı bağışıklık gösterirken, kedi ve köpek gibi bazı hayvanlarda ise kanser bir numaralı ölüm nedeni oluyor. Aynı şekilde tilkiler ve leoparlar kansere yakalanırken, geyik, ceylan ve koyun böyle bir hastalık bilmiyor. Bir örnek daha: Fareler kansere yakalanıyor ama aynı türden olan yarasalar yakalanmıyor.

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

İngiltere’de “Wellcome Sanger Enstitüsü”nde görevli bilim insanları bu gizemi çözmek için kolları sıvadılar. Onlara göre, bir açıklama bulabilirlerse, elde edecekleri sonuç insanlarda kanserin daha erken teşhiz edilip daha etkili tedavinin önünü açabilir.

 

Kanser insanlarda yılda ortalama 10 milyon kişinin ölümüne neden oluyor.En şaşırtıcı olan, baline ve fil gibi iri cüsseli hayvanların hücrelerinin çokluğu ve her hücrenin bir tümör üretilmesi nedeniyle kansere karşı en korunmasız canlılar olmaları gerekirken, bu hastalığa hiç yakalanmamaları.

 

hayvanlar neden kansere yakalanmiyorlar

 

Örneğin, balinalar insanlara göre bin kat daha fazla hücreye sahip oldukları için, kansere yakalanmaları riskinin de insanlara oranla bin kat daha çok olması gerekiyor. Oysa durum hiç de öyle değil. Tam tersine balinalar son derece sağlıklı biçimde 200 yıla kadar yaşayabiliyor.

 

“Wellcome Sanger Enstitüsü”nün bilim insanları bu çelişkiyi çözmek için doğal nedenlerle ölmüş hayvanların DNA’larını incelediler. Hangi hayvanlar? Birkaçını sayalım: Aslan, kaplan, zürafa, lemur, gelincik, çıplak kör fare, Bu sonuncu hayvan, yani çıplak kör fareortalama 30 yıl yaşıyor ve asla kansere yakalanmıyor.

 

Araştırmacılar, “Hayvanların bağırsaklarından hücreler altı. Genetik şifreleri çözmek için bu iyi bir yöntem. Her hayvanın her yıl ne kadar mutasyon geçirdiğini hesaplamak için bu hücreleri kullandık. Vardığımız sonuç gerçekten çarpıcıydı. Uzun ömürlü hayvanlar çok daha yavaş mutasyon geçirirken, kısa yaşayan hayvanlarda değişim çok hızlı gerçekleşiyordu. Ama hayatlarının sonunda tüm hayvanlar aynı sayıda, 3.200 civarında mutasyona uğramış oluyordu.

 

Bilim insanları, uzun ömürlü hayvanların DNA’larındaki mutasyonu nasıl yavaşlattıklarının sırrını henüz çözemediler. Ama önemli bir tespitte bulundular: Laboratuvar kobayları kanser denemeleri için uygun bir denek değil. Çünkü kısa ömürlüler. Bünyelerin kansere karşı direncini belirleyecek uygun deney modelleri için uzun ömürlü hayvanlardan yararlanmak çok daha iyi sonuçlar verebilir.