Falih Rıfkı Atay Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

Türk Edebiyatında önemli yere sahip olan, Türk yazar, gazeteci ve milletvekili; Falih Rıfkı Atay Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

 

 

Türk Edebiyatında önemli yere sahip olan, Türk yazar, gazeteci ve milletvekili; Falih Rıfkı Atay Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

 

Falih Rıfkı Atay Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

Falih Rıfkı Atay Kimdir? Falih Rıfkı Atay 26 Aralık 1894 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Babası Hoca Hilmi Efendi, annesi Huriye Cemil Hanım'dır. Ortaokulu Mekteb-i Tahsil Mektebinde, lise öğrenimini Mercan İdadisinde tamamladı. İdadide edebiyat öğretmeni olan Celal Sahir Bey ile kendisinden bir ileri sınıfta okuyan Orhan Seyfi, edebiyat zevkinin gelişmesine yardımcı oldu. II. Meşrutiyet’in ilan edildiği 1908 yılında girdiği Darülfünun Edebiyat Fakültesini 1912’de bitirdi. 1911’de ilk yazıları Servet-i Fünûn dergisinin genç yazarlara ayrılan ek sayfalarında yayınlandı. Tecelli dergisi ile Süleyman Bahri'nin yönettiği Kadın dergisinde Cenap Şahabettin ile Ahmet Haşim'in eserlerini hatırlatan şiirleri çıktı. 1912’den itibaren Tanin gazetesinde düzyazılar yayınladı. 1913’te memuriyet hayatına başlayan Falih Rıfkı, Sadaret ve Dâhiliye Nazırlığı kalemlerinde çalıştı. Dâhiliye Vekili Talat Paşa ile birlikte resmî görevle Bükreş’e gittiğinde Tanin gazetesine röportajlar gönderdi. Bu dönemdeki yazıları, Türkçülük ve Türkçecilik akımlarının etkisini taşıyordu. 

1. Dünya Savaşı’nda yedek subay olarak Suriye'ye gitti ve Cemal Paşa’nın özel kâtipliğini yaptı. Suriye ve Filistin'deki savaş anılarını Ateş ve Güneş kitabında topladı. Cemal Paşa’nın Bahriye Nazırı olması üzerine Kalemi Mahsusa müdür yardımcılığına getirildi. 1918’de Ali Naci Karacan, Necmettin Sadık ve Kazım Şinasi ile birlikte Akşam gazetesini kurdu. 

Akşam gazetesinde Türk Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen yazılar yazdı. Damat Ferit Paşa Hükûmetinin vatanseverleri yargılamak üzere kurduğu, halk arasında Kürt Nemrut Mustafa Divanı diye anılan mahkemede Türk Kurtuluş Savaşı'nı destekleyen yazıları nedeniyle idamı istenerek yargılandı. İkinci İnönü Muharebesi’nin kazanılması üzerine Divanıharp tutumunu değiştirince idamdan kurtuldu. Millî Mücadele'yi destekleyen yazılarını Tanin ve Hâkimiyet-i Milliye gazetelerinde sürdürdü. 10 Eylül 1922’de Anadolu’ ya geçti. Savaşın ardından Tetkik-i Mezalim Heyeti'nde görevlendirilen Falih Rıfkı; Halide Edip, Yakup Kadri, Mehmet Asım ile birlikte Yunan ordusunun yakıp yıktığı yerleri saptamak üzere tüm Batı Anadolu’yu dolaştı. 

1923’te TBMM’ye girdi ve aralıksız 27 yıl milletvekilliği yaptı. 1923-1934 arasında Bolu, 1935-1950 arasında Ankara milletvekili olarak Mecliste yer aldı. Bir yandan da çeşitli tarihlerde Hâkimiyet-i Milliye, Ulus, Milliyet gazetelerinde başyazarlık yaptı. Köşe yazılarında Atatürk Devrimleri’ni ve Batılılaşmayı savundu. Yeni Türk alfabesinin hazırlanması ve uygulanması sırasında Dil Encümeninde görev aldı. Ulus gazetesinin başyazarlığını yaptığı dönemde Ankara şehir planı jürisinde üyelik ve İmar Komisyonunda başkanlık yaptı. Bu dönemde 1937 yılındaki Trakya Manevraları’na da katıldı. 1944 yılında yaşanan Turancılık olayları ve davaları sırasında Turancıları eleştirdi, Irkçıların ve Turancıların, millî birliğin ve Türkiye emniyetinin tehlikesi olduklarını yazdı.

1946-1950 yılları arasında, sonradan kendi ifadesiyle 1950-1960 tehlikesine dikkat çekecek yazılar yazdı, Demokrat Partiyi eleştirdi. Cumhuriyet Halk Partisinin yayın organı Ulus gazetesinin başyazarı olarak CHP'nin aşırılarından Recep Peker ve Mümtaz Ökmen'le beraber şeflik sistemini hortlatmaya çalışan üçgeninin biri sayılıyordu. Bir CHP milletvekili, Falih Rıfkı'yı, Falih o zattır ki umumi efkâr karşısında hücumu nimet, iltifatı felakettir. şeklinde anlatıyordu. CHP'nin tek parti ruhunu devam ettirmesine arzu gösteren kanadının bozguna uğraması üzerine Falih Rıfkı Kasım 1947'de Ulus'un başyazarlığından istifa ederek Cumhuriyet gazetesinin Ankara muhabiri oldu. 

Demokrat Partinin 1950’de iktidara geçmesinden sonra Dünya gazetesini kurarak muhalefete geçti, yeni iktidara karşı Atatürk Devrimleri’ni savundu. 27 Mayıs 1960'ta gerçekleşen askerî darbeyi destekledi ancak darbeden sonra yapılanları Arap soluna sapmak diye niteleyerek eleştirdi. 1960'lı yıllarda dönemin politikacılarını ve Türkiye'deki demokrasi anlayışını eleştirdi. Bülent Ecevit'in başını çektiği Ortanın Solu hareketine karşı çıktı. 1968'den sonra yaygınlaşan öğrenci hareketlerini de sert şekilde eleştirdi. Çankaya, Batış Yılları, İnanç, Atatürkçülük Nedir?, Atatürk Ne İdi?, Bayrak kitaplarını bu dönemde yazdı. 1971'deki ölümüne dek Dünya gazetesinin başyazarlığını sürdürdü. 1971 yılında gittikçe tırmanan anarşi ve terörü eleştirdi. 

20 Mart 1971 Cumartesi günü saat 20.40'ta kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.