Fatma Seher Erden Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

Milli Mücadele'nin kahramanlardan biri olan; Fatma Seher Erden Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

 

 

Milli Mücadele'nin kahramanlardan biri olan; Fatma Seher Erden Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

 

Fatma Seher Erden Kimdir? Nerelidir? Ne Zaman Vefat Etmiştir?

Fatma Seher Erden Kimdir? Fatma Seher Erden 1888 tarihinde doğmuştur. Nüfus kayıtlarında adı Mahi olarak geçer ancak kendisi ve çevresi Fatma adını kullanmıştır. Derviş lakaplı Subay Ahmet Bey ile evlendi. Edirne'de görev yapan eşi ile Balkan Savaşı’nda yer aldı. I. Dünya Savaşı’nda eşi Kafkas Cephesi’ne giderken Edirne'de kaldı. Kendi ailesinden on civarında kadını örgütleyerek Edirne'de çarpıştı. Eşi Binbaşı Ahmet Bey’in Sarıkamış’ta can verdiği haberini aldıktan sonra eşinin memleketi Van'a gitti. Erzurum Kongresi sırasında kardeşi Mehmet Çavuş'la birlikte teşkilat için 100-150 kişi topladı. Trabzon'da yayınlanan İstikbal gazetesine 1922'de anlattıklarına göre; Sivas Kongresi devam ederken Mustafa Kemal’le bizzat görüşebilmek için Sivas’a gitti ve Kara lakabını, gözü karalığından ötürü bizzat Mustafa Kemal bu görüşme sırasında kendisine verdi.

Milis Müfreze Komutanı olarak onbaşı rütbesiyle Batı cephesinde görevlendirildi ve aldığı talimat üzerine İstanbul'a giderek Topkapılı Pir Mehmet ve Laz Tahsin ile birlikte on beş kişilik bir çete kurdu. Birlikte İzmit'e giderek çeteyi genişlettiler. Van'dan gelen kardeşi de 150 kişilik çetesiyle kendilerine katıldı. Zamanla emrinde 700 erkek, 43 kadından oluşan bir birlik doğdu. Bu birlik ile Rum ve Ermeni çeteleri ve eşkıyalarla savaştı. İzmit'in düşmanlardan kurtarıldığı 28 Haziran 1921'e kadar İzmit'te kaldı.

İzmit cephesinden sonra İznik cephesinde görev aldı. 300 kişiyi aşkın birliği ile I. İnönü Muharebesi, II. İnönü Muharebesi, Sakarya Meydan Muharebesi ile Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde çarpıştı. Teğmen rütbesini Sakarya Savaşı sonrasında aldı. Hatıralarında aktardığına göre Ankara'da Rusya Sefaretinin düzenlediği 1 Mayıs 1922'deki Bahar Bayramı kutlamalarına davet edilmiş olan Kara Fatma, Semyon Aralov'un bulunduğu bu kutlamada düzenlenen silah atma yarışmasında birinci gelmişti. Bunun üzerine davetlilerden Mustafa Kemal Paşa kendisine hem gümüş bir sigara tabakası hediye etmiş hem de rütbesini teğmenliğe yükseltmiştir. Kara Fatma, yurt dışı basının da ilgisini çekmiş; teğmenliğe yükselmesi 'Orduda Savaşan Türk Kadını Teğmenliğe Yükseldi' 'Fighting Turkish Woman made Lieutenant in Army' başlığıyla New York Times gazetesine haber olmuştur.

Büyük Taarruz’un ilk günlerinde General Trikupis’in birliğine esir düştüyse de, kaçarak yeniden müfrezesinin başına geçti; Büyük Taaruz'un zaferle sonuçlanmasının ardından müfrezesiyle Bursa'ya geçerek Bursa’nın Yunan işgalinden kurtuluşunda rol oynadı. Mudanya Ateşkes Antlaşması'ndan sonra Erzurum'a döndü. Fatma Seher Hanım, onbaşılık rütbesiyle başladığı askerlikten üsteğmen rütbesi ile emekli oldu. Emekli maaşını Kızılay’a bağışladı. İzmir İktisat Kongresi'nde İzmir delegelerinden birisi olarak yer aldı. Kendisi ile birlikte savaşa katılan ve bir çatışmada elini kaybeden ve aklî dengesi bozulan yeğeni küçük Fatma ile onun çocuklarını sahiplendi. İstanbul’da yaşamakta iken tanınmış gazeteci Mekki Sait Esen kendisini buldu. Sait Esen’in kendisiyle yaptığı röportaj, 1933 yılında Yedi Gün dergisinde yayınlandı.

1944 yılında anılarını yayınladı. Geçim sıkıntısı çeken Fatma Seher Hanım, geçimini sağlamak için anılarını yayınladığını Muhterem Vatandaşlarım başlıklı paragraf ile açıkladı. Aynı yıl, kendisine maaş bağlanarak yardım edilmesi için Baş Vekalet'e bir dilekçe ile başvurduysa da yanıt alamadı. 1950'de Kadın Gazetesi'ne ihtiyaç içinde olduğu haberinin yayınlanması üzerine yardım listeleri açıldığı, zamanın İstanbul Belediye Başkanı Lütfi Kırdar'ın girişimi ile defterdarlıkta bir iş verildiği ve Belediye bütçesinden düzenli yardım yapıldığı, 1946 Ankara gazetelerinden öğrenilmektedir.

1954 yılı başlarında ise yaşı ilerlediği için çalışamayan ve bakacak kimsesi bulunmayan Kara Fatma, zor durumda kaldı. Kendisi ile karşılaştığında fakirlik ve çaresizliğini gören Kars mebusu Tezer Taşkıran ve Rize mebusu Yusuf İzzet Akçal’ın 1954 yılında verdikleri önerge ile TBMM, Kara Fatma için 170 lira aylık tahsis etti. Geçirdiği hastalık üzerine 21 Haziran 1955'te Darülaceze’nin hastane bölümüne yatırılan Fatma Seher Hanım, 11 gün sonra kalp yetmezliği nedeniyle 2 Temmuz 1955’te Darülaceze’de 67 yaşında vefat etti