Birisi...

 

Gazetecilik mesleğine başladığımda birisi bana, "Eleştiri var, hakaret yok" derdi. Birisi hep derdi bana... "Doğruları söyleyeni bu ülkede sevmezler..." diye... Ama arkasından da, "Asla doğrudan kaçmayacaksın" demeyi ihmal etmezdi... Birisi hep derdi bana... "Gerçekler işlerine gelmeyince iyi kıvırırlar..." diye... "Ama" diyerek biraz durur ve eklerdi... "Bu dansözlerle de mücadeleyi bırakmayacaksın..." Birisi hep derdi bana... "Dost bildiklerin her an düşman olabilir..." diye... Durmazdı... Devam ederdi. "O zaman iyi işler yapıyorsun demektir..." Birisi hep derdi bana.. ."Attığın ilk adımda değil, ikinci adımdan sonra neler olacağını iyi hesapla..." diye... Ve noktayı koyardı. "Asla pes etmeyeceksin..."

 

Yukarıdaki sözcükleri çocukluğumda tanıdığım Erhun Ateş ağabeyimin yazısından aldım. O da babası anısına kaleme almış...

 

O babasını kaybedeli birkaç yıl geçti... Dürüst ve kalemini satmayan İlker Ateş'i...

 

Babam da bana aynı öğütleri verdi.

 

Birbirleri ile de çok iyi dosttular...

 

Aynı özellikleri taşıdıklarını şimdi daha iyi anladım...

 

Babamın kalemini satmaktansa kırdığını iyi bilirim...

 

İlker Ağabey aramızdan 'onuru' 'ile göçtü...

 

Babamsa hâlâ "Satmadığı kalemi" ile savaşını veriyor...


YAZARIN DİĞER YAZILARI