
Erdal Şafak
Gazeteci Yazar
41 Yıl Sonra Özgürlüğüne Kavuşan Lübnanlı Militanın Trajedisi
Cuma, yani 25 Temmuz 2025 günü, sabah saatlerinde, tam olarak, saat 05.40’ta, Fransa’nın Yukarı Pirene bölgesinde yer alan yüksek korumalı Lannemezan Cezaevi’nin demir kapıları ağır ağır açıldı. Elinde 2 valiziyle, saçı-sakalı birbirine karışmış, kamburu çıkmış, 74 yaşında bir adam belirdi.
Lannemezan Cezaevi’nin özelliği çok uzun süreli hapis cezasına çarptırılmış hükümlüleri barındırmasıydı. Cezaevinde halen 140 hükümlü bulunuyordu. O da onlardan biriydi.
Yaşlı adam çevresine bakındı. Hücresinden göremediği Pirene Dağları’nı seyretti bir süre. İç çekti. Temiz havayı ciğerlerine doldurdu. Elindeki 2 valizde 41 yılın acısı, öfkesi, özlemi ve gözyaşları vardı.
Hemen 6 araçlı konvoydaki arabalardan birine aldılar ve Paris’in Roissy Havaalanı’na doğru yola çıktılar.
Orada tecrit altında bir uçağa bindirdiler. Uçak Beyrut’a gidiyordu. Lübnan’a.
Sıkı güvenlik önlemleri eşliğinde Beyrut uçağına bindirilen bu adamın adı Georges İbrahim Abdullah idi.
Lübnanlı. Filistin davasının savunucusu Lübnanlı Hıristiyan militan.
41 yıldır Fransız cezaevlerinde yatıyordu. Son cezaevi burasıydı. 11 metrekarelik hücresinin duvarları Filistin davasını savunan sloganlarla, Che Guevera’nın bir posteriyle süslüydü. Ayrıca arkadaşlarının gönderdiği kartpostallar, çeşitli yazışmaların kağıtları ve bir sürü gazete de bir köşede yığılmış duruyordu. Bir başka köşede de yemek yapması için küçücük bir ocak bulunuyordu.
O, Fransa’nın en kıdemli mahkumuydu. Hukuk tarihine geçmişti. Fransa’da bu kadar uzun süre cezaevinde tutulan başka bir mahkum yoktu. 25 yıldır tahliye imkanına sahip olmasına rağmen, her başvurusu yargı makamlarınca reddedilmişti.
Hatta nihayet tahliye olasılığı belirdiğinde başsavcılık ve temyiz mahkemesi son ana kadar bu karara direnmişlerdi. Sonunda “Bir daha ortalıkta görünmemesi” koşuluyla serbest bırakılması kararını imzalamışlardı.
---
Uçakta iç geçirdi: “41 yıl çok uzun bir süre… Ancak ölen arkadaşlarımı düşündükçe hiçbir şey değil. Bilgisayarımda hergün ölen, tutuklanan arkadaşlarımla ilgili haberler okuyorum.
Bakın, şunu unutmayın: Arap dünyasında uyanışın meşalesini Filistin taşıyacak.”
---
Georges İbrahim Abdullah, 1987’de Paris’te Amerikalı ve İsrailli diplomatların ölümüne yol açan saldırıyla ilgisi olmadığını iddia etti, mahkemede “Ben sadece bir Arap savaşçısıyım” diye savunma yaptı.
Cezaevine konulduğu günden itibaren her fırsatta geçmişinden pişmanlık duymadığını, kendisinin “Özel koşullarda mücadele veren bir militan olduğunu” tekrarladı.
---
George İbrahim Abdullah hesabında 16 bin Euro ile Beyrut’a döndü. Bağışlardan, cezaevindei tayın hakkından yaptığı tasarruflardan oluşan küçücük bir servet.
Georges İbrahim Abdullah, Beyrut’tan Lübnan’ın kuzeyindeki köyüne götürülecek. “Hayatını tamamlaması” ya da Fransız yargısının kararındaki ifadeyle, “Son günlerini geçirmesi” için…
Çünkü pek fazla bir ömrünün kalmadığı fısıldanıyor.