Almanya’da 2000 ile 2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü hükümlüsü Beate Zschaepe’nin aşırı sağcılıktan kurtulma programına kabul edilmesinin ardından NSU kurbanlarının aileleri, Zschaepe’nin söz konusu programdan çıkarılması için imza kampanyası başlattı.
Almanya’da 2000 ile 2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü hükümlüsü Beate Zschaepe’nin aşırı sağcılıktan kurtulma programına kabul edilmesi kurbanların ailelerini harekete geçirdi. NSU tarafından katledilen Enver Şimşek, Theodoros Boulgarides ve Mehmet Kubaşık’ın çocukları, Zschaepe’nin söz konusu programa kabul edilmesine tepki göstererek, kararın geri çekilmesi için imza kampanyası başlattı. Zschaepe’yi bugüne kadar gerçekten pişmanlık göstermeyen suçlu olarak tanımlayan kurbanların kızları, aşırı sağın mağdur aileleri olarak imza kampanyasına destek istedi.
Enver Şimşek, Theodoros Boulgarides ve Mehmet Kubaşık’ın kızları Semiya Şimşek, Mandy Boulgarides ve Gamze Kubaşık yaptıkları açıklamada, Zschape’nin aşırı sağcılıktan kurtulma programına kabul edildiğini medya aracılığıyla öğrendiklerini belirterek, bu durumu skandal olarak nitelendirdi. Kurban yakınları, aşırı sağcılıktan kurtulma programıyla Zschaepe’nin hapis cezasının kısaltılmasının hedeflendiğine vurgu yaptı.
"Sevdiklerimizi kaybettik, on yıldan fazla bir süredir devlet ve toplum tarafından suçlu görüldük, görmezden gelindik ve terk edildik"
Kurban yakınları, campact.de adlı sivil toplum sitesinde Adalet Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal İşleri Bakanlığına hitaben başlattıkları imza kampanyasında, "Fail ve mağdur ayrımına son: NSU teröristi Beate Zschaepe’ye destek yok" başlığını kullandı. İmza kampanyasına ilişkin dilekçede, "Sevdiklerimizi kaybettik, on yıldan fazla bir süredir devlet ve toplum tarafından suçlu görüldük, görmezden gelindik ve terk edildik. Şimdi yine görmezden geliniyoruz" ifadeleri kullanılarak, Zschaepe’nin adımının taktiksel bir manevra olduğuna işaret edildi. Dilekçede, Zschaepe’nin NSU ve destek ağı hakkındaki bilgisini tam olarak açıklamadığına dikkat çekilerek, Zschaepe’nin aşırı sağcılıktan kurtulma programına kabul kararının geri alınması istendi. Dilekçede, NSU davası sırasında Zschaepe’ye yöneltilen soruların halen cevapsız kaldığına dikkat çekildi.
Ağustos ayı başında Zschaepe’nin aşırı sağcılıktan kurtulma programına katıldığı avukatı Mathias Grasel tarafından doğrulanmıştı. Mağdurların avukatları ise Zschaepe’nin tutuklu olarak geçirdiği 15 yılın Kasım 2026’da dolacağına işaret etmiş, söz konusu tarihte hükümlü Zschaepe’nin aşırı sağ düşünceden kurtulduğunu iddia ederek mahkemeden cezasının hafifletilmesini talep edeceğini belirtmişti.
NSU davası
Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren, iki bombalı saldırı düzenleyen ve 15 banka soygunu gerçekleştiren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011’de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, intihar ettikleri öne sürülmüştü. Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu. Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde 2013’te görülmeye başlanan NSU terör örgütü davasında sanıklar hakkındaki karar 11 Temmuz 2018’de açıklanmıştı. Mahkeme, baş sanık Beate Zschaepe’ye ömür boyu, örgüte yardım ve yataklıktan suçlu bulunan Ralf Wohlleben’e 10, Andre Emminger’e 2,5, Holger G’ye 3, Carsten S’ye de gençlik yasaları uyarınca 3 yıl hapis cezası vermişti.
Almanya’da 2000 ile 2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü hükümlüsü Beate Zschaepe’nin aşırı sağcılıktan kurtulma programına kabul edilmesi kurbanların ailelerini harekete geçirdi. NSU tarafından katledilen Enver Şimşek, Theodoros Boulgarides ve Mehmet Kubaşık’ın çocukları, Zschaepe’nin söz konusu programa kabul edilmesine tepki göstererek, kararın geri çekilmesi için imza kampanyası başlattı. Zschaepe’yi bugüne kadar gerçekten pişmanlık göstermeyen suçlu olarak tanımlayan kurbanların kızları, aşırı sağın mağdur aileleri olarak imza kampanyasına destek istedi.
Enver Şimşek, Theodoros Boulgarides ve Mehmet Kubaşık’ın kızları Semiya Şimşek, Mandy Boulgarides ve Gamze Kubaşık yaptıkları açıklamada, Zschape’nin aşırı sağcılıktan kurtulma programına kabul edildiğini medya aracılığıyla öğrendiklerini belirterek, bu durumu skandal olarak nitelendirdi. Kurban yakınları, aşırı sağcılıktan kurtulma programıyla Zschaepe’nin hapis cezasının kısaltılmasının hedeflendiğine vurgu yaptı.
"Sevdiklerimizi kaybettik, on yıldan fazla bir süredir devlet ve toplum tarafından suçlu görüldük, görmezden gelindik ve terk edildik"
Kurban yakınları, campact.de adlı sivil toplum sitesinde Adalet Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal İşleri Bakanlığına hitaben başlattıkları imza kampanyasında, "Fail ve mağdur ayrımına son: NSU teröristi Beate Zschaepe’ye destek yok" başlığını kullandı. İmza kampanyasına ilişkin dilekçede, "Sevdiklerimizi kaybettik, on yıldan fazla bir süredir devlet ve toplum tarafından suçlu görüldük, görmezden gelindik ve terk edildik. Şimdi yine görmezden geliniyoruz" ifadeleri kullanılarak, Zschaepe’nin adımının taktiksel bir manevra olduğuna işaret edildi. Dilekçede, Zschaepe’nin NSU ve destek ağı hakkındaki bilgisini tam olarak açıklamadığına dikkat çekilerek, Zschaepe’nin aşırı sağcılıktan kurtulma programına kabul kararının geri alınması istendi. Dilekçede, NSU davası sırasında Zschaepe’ye yöneltilen soruların halen cevapsız kaldığına dikkat çekildi.
Ağustos ayı başında Zschaepe’nin aşırı sağcılıktan kurtulma programına katıldığı avukatı Mathias Grasel tarafından doğrulanmıştı. Mağdurların avukatları ise Zschaepe’nin tutuklu olarak geçirdiği 15 yılın Kasım 2026’da dolacağına işaret etmiş, söz konusu tarihte hükümlü Zschaepe’nin aşırı sağ düşünceden kurtulduğunu iddia ederek mahkemeden cezasının hafifletilmesini talep edeceğini belirtmişti.
NSU davası
Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldüren, iki bombalı saldırı düzenleyen ve 15 banka soygunu gerçekleştiren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011’de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı. NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011’de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, intihar ettikleri öne sürülmüştü. Beate Zschaepe ise NSU üyelerinin son kullandıkları hücre evini ateşe verdikten sonra polise teslim olmuştu. Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi’nde 2013’te görülmeye başlanan NSU terör örgütü davasında sanıklar hakkındaki karar 11 Temmuz 2018’de açıklanmıştı. Mahkeme, baş sanık Beate Zschaepe’ye ömür boyu, örgüte yardım ve yataklıktan suçlu bulunan Ralf Wohlleben’e 10, Andre Emminger’e 2,5, Holger G’ye 3, Carsten S’ye de gençlik yasaları uyarınca 3 yıl hapis cezası vermişti.

İhlas Haber Ajanası
Fenoreporter’deki bu bölümde, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından sağlanan haberler, herhangi bir editoryal müdahale olmaksızın doğrudan ajans kanallarından iletildiği şekliyle yayınlanmaktadır. Bu alanda yer alan tüm haberlerin hukuki sorumluluğu, haberi ileten ajanslara aittir.