Fenoreporter'dan Raif Akyüz doktor Murat Dilek ile özel bir röportaj gerçekleştirdi. İşte detaylar..

Röportaj: Raif Akyüz - Fenoreporter

Raif Akyüz:  Murat Dilek’i tanıyarak röportajımıza başlayalım.

Murat Dilek: 1981 yılında İstanbul’da doğdum. Aslen Trabzonlu'yum . Liseyi Florya Tevfik Ercan lisesinde bitirdim ve sonrasında Trakya Üniversitesi'nde Tıp Fakültesi'nde Doktorluk bölümünü bitirdim.

Raif Akyüz: Tıp okumaya nasıl karar verdiniz? Ailenizdeki ya da çevrenizdeki insanların bir yönlendirmesi oldu mu? Yoksa kendi istediğinizle mi doktorluk mesleğini seçtiniz? 

Murat Dilek: 1970‘de 3 yaşındaki ağabeyim hastalandı. Annem doktor ararken, annemin kucağında vefat etmesi ağabeyimin hayatımda doktor olma isteğimin uyanmasına sebep oldu.

Raif Akyüz: Başınız sağolsun Murat Bey.

Murat Dilek: Teşekkür ederim Raif Bey.

Raif Akyüz: Bir doktor olarak sağlıklı bir bireyi nasıl tanımlarsınız?

Murat Dilek: DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ (WHO)‘nun da tanımladığı gibi: Ruhen ve bedenen sağlıklı olan her birey bir doktor gözüyle benim için de sağlıklıdır.

Raif Akyüz: Şu an bir salgından bahsediliyor bunun Koronavirüs ile bir ilgisi var mıdır?

Murat Dilek: Koronavirüs’de eve kapanan insanlar artık serbestleşince, grip enfeksiyonu son yıllara nazaran biraz artış gösterdi. Koronavirüs salgınından sonra gerek yapılan aşılar, gerekse içilen ilaçlar sonucu toplum koronavirüse  bağışıklık kazandı. Dolayısıyla şuan ki salgının poliklinik tecrübelerimden gözlemlediğime göre koronavirüs ile ilgisi olmadığı kanatindeyim.

Raif Akyüz: Biraz mesleğin dışından konuşalım isterseniz Murat Bey.  

Murat Dilek: Tabi olur Raif Bey.

Raif Akyüz: Türkiye'deki ve dünyadaki gündemi ve yeni gelişmeleri takip edebiliyor musunuz?  

Murat Dilek: İşe giderken radyodan dinlediğim kadarıyla dünyada sürekli değişen gündemden haberdar olmaya çalışıyorum.

Raif Akyüz: Sosyal medya ile aranız nasıl?  

Murat Dilek: Sosyal medyanın hayatımızın önemli bir parçası olduğu kanaatindeyim. Ailem ve arkadaşlarım ile iletişimim, genellikle sosyal medyadan olmakla birlikte, hastalarım bile çoğu zaman sosyal medya üzerinden bizlere ulaşabiliyor. Dolayısıyla sosyal medya özelimiz olmaktan çıkıp, yaşamımızın bir parçası haline geldi.  

Raif Akyüz: Kişisel bir soru sormak istiyorum. Murat Bey hayatınızda dönüm noktası dediğiniz kırılma anlarınız oldu mu? Olduysa nelerdir bizimle paylaşır mısınız?  

Murat Dilek: Lise yıllarımda uzun saatler çalışarak üniversite sınavlarına hazırlandım ve üniversitenin yüzde birlik dilimine girerek Tıp Fakültesi'ni birincisi olarak kazandım. Benim için ilk dönüm noktası buydu. Sonrasında 6 yıl süren uzun, yorucu ve sabır gerektiren bir eğitim sürecinden geçtim. 2008 yılında Hekimlik mesleğime Siirt’in Şirvan ilçesindeki sağlık ocağında göreve başladım.  2 yıl kadar burada çalıştım. Siirt’in bana ne getireceğini bilemezdim.  Hayatıma farklı bir kapının açılacağını ve  bir takım olaylara gebe olduğumu o zaman anladım. Yaşadığım ikinci kırılma anımı şu şekilde anlatayım: Benim 2010 yılında Siirt Devlet Hastanesi'ne atamam yapıldı. Göreve gideceğim, mesaimin ilk günü, hastane yolunda trafik kazası geçirdim. 6 aya varan yoğun bakım tedavi süreci ve zorlu ameliyatlar sonucunda hayata yeniden dönerek bana verilen ikinci şansı hastalarıma şifa dağıtarak değerlendiriyorum.

Raif Akyüz: Son olarak değerli okurlarımıza neler söylemek istersiniz?  

Murat Dilek: Sporu hayatımızdan eksik etmeyerek, bedenimize daha çok özen göstermeli. Sağlıklı beslenmeli ve hayatın bir daha geri gelmeyecek. Değerli bir hazinemiz olduğunu unutmayarak; İnsanın en değerli hazinesinin de kendisi olduğunu bilmeliyiz.

Raif Akyüz: Bu güzel röportaj için teşekkür ederim Murat Bey.

Murat Dilek: Ben teşekkür ederim Raif Bey.