Tek Yumurta İkizlerinin Nasıl Oluştuğunun Sırrı Hollandalı Bilim İnsanları Tarafından Çözüldü!

Hollandalı bilim insanları, bugüne kadar gizemli bir konu olan tek yumurta ikizlerinin nasıl oluştuğunu keşfetti.

 

BBC'den Yusuf Özkan'ın haberine göre; “İnsan gelişiminin kara kutusu” olarak tanımlanan bu keşif sayesinde, organ nakli bekleyen hastalar için uygun dokuların geliştirilmesi ve tüp bebek sonrası tek yumurta ikizlerinin sayısının azaltılması sağlanabilecek. Hollanda’daki Maastricht Üniversitesi Tıp Fakültesi uzmanları tarafından gerçekleştirilen araştırma, uluslararası saygınlığı olan hakemli bilim dergisi Advanced Materials’da yayımlandı.

 

“Biyomühendislik ile Geliştirilmiş İnsan Embriyo Modellerinde Monokoryonik İkizleme” adlı çalışma, daha önce bilinmeyen, tek yumurta ikizlerinin nasıl meydana geldiğini ilk kez ortaya koydu. Bilim insanlarına göre, en basit anlatımıyla, embriyo çok erken bir aşamada hızlı bir büyüme gösterirse tek yumurta ikizleri oluşabiliyor. Embriyo daha sonra ikiye bölünüyor.

 

Maastricht Üniversitesi uzmanları, rahim dışında ilk kez kök hücrelerden sentetik bir insan ikiz embriyosu geliştirdi. Baş araştırmacılar Clemens van Blitterswijk ve Erik Vrij’a göre, anne karnında görünmez bir şekilde gerçekleşen bu olay, araştırma kapsamında rahim dışında görünür hale getirildi.

 

 

Maastricht Üniversitesi rahim dışında ilk sentetik insan ikiz embriyosu geliştirdi Hızlandırılmış büyüme, “blastosist” adı verilen ve daha sonra plasentaya dönüşecek olan bir tür küçük balon içinde gerçekleşiyor. Eğer bu küçük balon çok hızlı büyürse, daha sonra embriyoya dönüşecek olan hücre yığını ikiye ayrılıyor. Araştırmacılara göre, istisnai durumlarda, benzer şekilde özdeş bir üçüz veya dördüzün ortaya çıkması da mümkün.

 

Maastricht Üniversitesi uzmanları, 2018 yılında fare kök hücrelerinden yetiştirilen ilk sentetik embriyoyu yaratmıştı. İsrailli araştırmacılar geçen yıl bu işlemin aynısını insan kök hücreleriyle yapmayı başardı. Bu çalışmaların ardından Maastricht'teki uzmanlar, aynı anda milyonlarca hücreyi inceleme ve farklı koşullara maruz bırakma olanağı sağlayan “yüksek verimli tarama” sayesinde, tek yumurta ikizlerinden oluşan sentetik bir embriyo geliştirdi. Araştırmacılara göre, bu çalışmanın en önemli sonuçlarından biri, düşükler ve doğurganlık hakkında daha fazla bilgi elde edilmesini sağlayacak olması.

 

İkiz gebelik oluşumundaki sorunlar önlenebilecek

 

Araştırmalara göre, ikiz gebeliklerde, döllenmiş yumurtanın rahim iç tabakasında tutunmaya çalışması (erken implantasyon) sırasında sık sık istenmeyen durumlar meydana geliyor. Hollandalı araştırmacıların buluşu sayesinde, ikiz gebelik oluşumundaki sorunlar önlenebilecek veya tedavi edilebilecek. Çalışmanın, nakil için organ bulunmayan hastalar için de umut olacağı belirtiliyor. Araştırma, dokuların geliştirilmesine de odaklanıyor. Uzmanlara göre, sentetik embriyolarda organ oluşumunun başlangıcı izlenebiliyor.

 

Bu süreç daha iyi kontrol altına alınabilirse, örneğin birçok hasta için gerekli olan kalp kapakçığı gibi dokular büyütülebilecek. Amsterdam Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden embriyolog Sebastiaan Mastenbroek’e göre, bu yeni keşif sayesinde, tüp bebek sonrası istenenden daha sık gerçekleşen tek yumurta ikizlerinin sayısı da azaltılabilecek. Araştırmada yer almayan Sebastiaan Mastenbroek, Maastricht’teki uzmanların çalışmasını etkileyici olarak değerlendi.

 

Mastenbroek, Hollandalı kamu yayıncısı NOS’a, “Bu gerçekten de üreme biliminde son yıllarda yaşanan bir yenilik. İnsan gelişiminin ilk günleri ve haftaları hakkında neredeyse hiç bilgimiz yoktu, şimdi bu kara kutuyu açıyoruz” dedi. Baş araştırmacı van Blitterswijk, artık sentetik bir embriyonun nasıl tek yumurta ikizlerine dönüştüğü anlaşılsa da, doğal döllenmede durumun her zaman tam olarak böyle olmayabileceğine de işaret ediyor. Van Blitterswijk, "Fakat kanıtlar dolaylı olarak sunuluyor. Gördüğümüz tamamen mantıklı, basit bir açıklama” görüşünü dile getiriyor. Maastricht Üniversitesi’ndeki araştırma, Clemens van Blitterswijk, Erik Vrij, Aslı Ak, Dorian Luijkx, Ge Guo ve Stefan Giselbrecht’ten oluşan ekip tarafından gerçekleştirildi.