Kahveyle İlgili Bilinmesi Gereken 6 Önemli Gerçek!

Kahve en popüler içeceklerin belki de başında geliyor. Ancak onunla ilgili çoğu asılsız rivayetlerin arda arkası gelmiyor: Bazıları bağımlılık yaptığını iddia ediyor, bazıları ise akşamdan kalmalıa karşı bire bir olduğunu söylüyor. Hangisi doğru, hangisi yanlış?

 

Fenoreporter - Dış Haberler Servisi

 

İşte bazı veriler ve bulgular:

 

1-Kahve dişleri sarartıyor: Gerçekten öyle. Çok kahve tüketenlerin dişlerinde kahverengi veya sarımtırak lekeler ortaya çıkıyor. Dişçiler, çay veya kırmızı şarabın aksine kahvenin renklendirici maddesinin dişlerde leke bıraktığını hatırlatıyorlar. Bunu gidermek için dişlerinizi adam akıllı temizletmek amacıyla yılda 2 kez dişçinizin kapısını çalmanız öneriliyor. Ayrıca kahv içtikten sonra ağzınızı suyla çalkalamak, böylece asitleri giderip kahvenin renkli maddesinin birikmesini en aza indirmek de tavsiyeler arasında.

 

2-Kahve vücudun su kaybetmesine yol açıyor: Kafelerin çoğunun bir fincan kahvenin yanında bir bardak su da getirdiği söylenir. Pek doğru değil. Çünkü kafein idrar sökücü olarak bilinse de, etkisi uzun süreli değil. Yani diğer içecekler ne kadar bünyede su kaybına yol açıyorsa, bu konuda kahve de o kadar etkili oluyor. Ama dikkat: Çok miktarda kahve tüketirseniz, gerçekten vücudunuzda su kaybına yol açabilir.

 

Son araştırmaların sonucu: Günde 400 miligram (Yaklaşık 4 fincan) kahve tüketmek bünye için risk oluşturmuyor. Ancak fazlası tehlikeli olabilir. Çünkü bir yiyecek veya içecek, hem besin kaynağı, hem de zehir olabilir. Her şey dozajın ayarlanmasına, yani ölçününün kaçırılmamasına bağlı.

 

3-Ekspressodaki kafein oranı, filtre kahveye göne daha fazla: Bir kahvedeki kafein oranı, hazırlanışına bağlı. Kahve ile su arasındaki temas ne kadar uzatılırsa, kafein oranı da o kadar yükseliyor. Ekspresso’nun sadece tadı güçlü. Yoksa bir ekspressodaki kafein oranı (Fincan başına 45 miligram), filtre bir kahveye (Bir fincanda 100 miligram) göre çok daha düşük seviyede.

 

4-Kahve akşamdan kalmaya karşı birebir çözüm: Akşam veya gece aşırı alkol tüketmek, “Akşamdan kama” deyimiyle ifade ediliyor. Alkolü bünyeden bir an önce atmak için, o nedenle sabah uyanır uyanmaz kahveye sarılanlar oldukça çok. Tamam; kahve alkol sersemliğine karşı bir kamçı işlevini görebiliyor ama asla bünyedeki alkol oranını etkilemiyor. “Akşamdan kalma” olanlar için bir bilgi daha: Kandaki alkol oranı saatte yüzde 0,1-0,15 oranında azalıyor. Dünyanın en iyi kahvesi bile bu süreci etkileyemiyor.

 

Sorun, hamile kadının kahve içip içmemesi değil, günde ne kadar uçtuğu…

 

5-Hamilelikte sakin kahve içmeyin: Hem doğru, hem yanlış. Gerçekten de kafein fetüsün kanına geçiyor. Uzmanlara göre, hamile kadınların gün içinde çok kahve tüketmeleri bebeğe potansiyel olarak zarar verebiliyor. 2022’de yapılan bir araştırmada çok kahve içen hamilelerin içmeyenlere göre boy ve kilo açısından daha çelimsiz bebekler dünyaya getirdikleri belirlendi.

 

Bununla birlikte hamilelik süresince kahveye ara vermek söz konusu değil. Doktorlar günde 2 fincan kahvenin bebeğe hiçbir zararı olmadığını vurguluyorlar.

 

6-Kahve bağımlılık yaratıyor: Çok sayıda insan kendini kahve bağımlılığının pençesine düşmüş gibi hissediyor. Bir çok fincan kahveyi peş peşe tüketmede kendilerini toparlayamadıklarını düşünüyorlar. Şurası doğru; bünye düzenli kafein takviyesine alışabiliyor. Birdenbire kahve içmekten vazgeçilirse akıl dağılması ve baş ağrısı gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Ama bu, tıbbi açıdan kahve bağımlılığı anlamına gelmiyor. Çünkü kafein psikoaktif (Not: Beynin işlevlerini değiştiren demek) bir madde olsa da, Dünya Sağlık Örgütü kahveyi bağımlılık yaratan bir uyuşturucu olarak tanımlamıyor



Etiketler: