İnsandaki farkındalığın değişim sebeplerinden ilki bilgisidir; insan çok gezerse bilir, çok okursa bilir, bir iş ile çokça uğraşırsa o iş ile ilgili bilgiyi de bilir ve farkındalığı değişir. Bir kitap yayım tarihine göre değil de konularındaki farkındalık ve bilgiye göre değerlendirildiğinde kitabın eski veya yeni olup olmadığı ortaya çıkar. Eskimeyen kitaplar, eskimeyen farkındalık, bilgi ve tespitler içerir, bu sebepten bazı kitaplar yüzyıllardır yayımlanıp satılmaya devam eder.

 

eskimeyenin diyalogu

 

Farkındalık, kişiler ve toplumlarda eğilim ve ilgi ile başlayıp, zeka ve yorumlanması olarak devam eden zihinsel bir işleyiştir. Farkındalığın artması için alışkanlıklar ve ezberin kenara bırakılması, öğrenim ve değişime açık olunması, kişisel yargı, koşullanma ve şartlanmışlıklardan kurtulunması gerekir; bu durumun gerçekleştirilmesi aynı zamanda yeni olanın ortaya çıkışındaki sihri var eder. Yeni olanın birden bire ortaya çıkmadığını, eski olanın üzerine yapılan eklemeler ile ortaya çıktığı bilinmektedir. Bazı fikirler gibi sanat eserlerinde de eski yoktur, bu yüzden sanat eserleri yenilenemez; sanat eserinin pahalılığı, koleksiyonerlik ve müzecilik buradan, bu yenilenemiyor olmanın, eskimeyenin değerinden ortaya çıkar.

 

eskimeyenin diyalogu

 

Fikirler, tespitler ve sanat eseri gibi sanat eseri değerini belirtir ifadelerin söylenişleri değişse de belirttiği hareket ve durumlar değişmez. Sanat, sanat eseri, sanatçı ve sanat katılımcılarının diyaloglarının başlangıç kelimeleri ve sanatın entelektüel bilgisinin kuvvetlenmesi sanat eseri değerini belirten bu kelimelerden gelir ve sanatta eskimeyen diyalogların sebebidir. Sanatçı, kendini veya sanat eserini anlatırken yine bu ifadeleri kullanır; edebiyatın sanata katkısı ve tamamlayıcılığı ve edebiyatın sanattaki öneminin fark edilmesi yine bu ifadeler ile ortaya çıkar. İnsanüstü veya normalüstü (Olumlu üst normal) hareket ve durumları belirtir ve sanki lisanlara Tanrı veya Varoluş tarafından eklenmiş gibi olan sanat eseri değerini belirtir ifadeler eskimeyenlerdendir. Çünkü sanat eserleri için söylendiği gibi, Tanrı ve Varoluş’a dair veya insanın şaşıp kaldığı mucizevi olaylar karşısında da söylenir. Bir sanat eserinde hissettiği şaşkınlık, hayret, gizem ve inancı, Varoluş’a dair inançlarında da hissetmiş olan sanatçılar bu durumlarını; “İlham Tanrı’dan, referans Doğa’dan, hissediş ise Doğu’dan” diye belirtmişlerdir.

 

eskimeyenin diyalogu

 

Sanat eseri değerini belirtir bu ifadelerin bazıları şunlardır,

-GİG (Gerçek, İyi, Güzel); Gerçek: Duyumsayanda etki uyandırıp, bilgi veya iz bırakan, İyi: Kendi kendine yeten, Güzel: Kendisine bir şey eklenemez ve çıkartılamaz olan.

 

-Gotik olan ifadeler şunlardır; Gizemli; kaynağı bilinemez olan, Tanrısal; tanınmayan veya bilinmeyen hisler uyandıran ve/veya süsler taşıyan, Büyülü: Gizemli tutulmalar sağlayan/Tanrısal mesajlar veya tutkular taşıyan, Tılsımlı: Bilineni suistimal eden tanrısal etki/Tanrısal suistimali gerçekleştiren, Huruflu: Kendisini koruyan bir gücü olan, Künlü: Kendisinde kabuller uyandıran, Amentu: Bütün potansiyellerin gerçekleşmiş olduğu durumda bulunan, Gravütal: Gökyüzünde bulunanı yeryüzüne indirmiş gibi, Güneş gibi: Eşi ve benzeri olmayan, Gotik: Yarı insani yarı tanrısal olduğu hissini uyandıran.

 

eskimeyenin diyalogu

 

-Sıradışı ifadeler şunlardır; Şahane: Saraylara layık güzellikte olan, Harika: Duygu, düşünce veya inancı ateşleyici/zihinde hareket başlatan, Mükemmel: Eksiği ve fazlalığı olmayan, Fevkalade: Şaşılacak güzellikte olan, Muazzam: İleri derecelerde olan, Hayret: Bilinenler ile benzeşmeyen durumda olan, Şaşırtıcı: Tahmin edilemez durumda olan, İhtişam: Yüce ve ulu olanı hissettiren veya bildiren, Olağanüstü: Fiziksel olanın üstünde izler taşıyan, Sıradışı: Herkes veya her şey için olmayan, Üstün: Benzerleri arasında ileri olan.

 

Murat Dal

Sosyoloji ve Felsefe Araştırmacısı-Yazar


YAZARIN DİĞER YAZILARI